Benim Hikayem

Hiç tanımadığınız birine dair içinizde uyanan o tuhaf merakın son noktasındasınız...

Pazartesi, Temmuz 25, 2005

Boş-luk-ta-n tınılar...

Bazen içim bomboş oluyor. Ne bir damla arzu ne bir damla istek kalıyor...Hani sabah kalkıp işe gitmek istememek, hatta kahvaltı bile etmemek, hatta mümkünse nefes bile almadan zamanın "o" diliminde kendimi daha iyi hissedene kadar asılı kalmak düşüncesi sarıyor beni. Bugün de o günlerden biri. Günlerin uykusuzluğu yavaş yavaş vuruyor bedenimi. Ne yapacağım bilmiyorum. Hayır, hayır! Ne yapmalıyım, asıl onu bilmiyorum. Ne zaman bir adım atacağım? Ne zaman elimdekilere yazık etmeyi bırakacağım? Ne zaman kendime acımaktan vazgeçip nefes almaya başlayacağım? Bunları düşündükçe kızıyorum. Sağımda solumda kızgınlığın yakıcı elleri dolanıyor. Başımın içinde perili evin tekinsiz misafirleri cirit atıyor. Kendime kızmaktan kendimi yaşayamıyorum. Sonra soluma dönüyorum. Yattığın yere...Hem huzur kaplıyor içimi hem korku. Ya sen, her nefesimin yegane sebebi, bir gün yanımda olmazsan?
.......
.......
.......

0 Bidilar:

Yorum Gönder

<< Home