Benim Hikayem

Hiç tanımadığınız birine dair içinizde uyanan o tuhaf merakın son noktasındasınız...

Cuma, Temmuz 29, 2005

Süperrr kahraman!

Dün akşam bir gaflet ve delalet anında Batman Begins'i izlemeye karar verdik. Hani şu Batman efsanesinin başlangıç yıllarına dönen film...Offf...5 dakka, 10 dakka, 25. dakka...ve YETEEEEEERRRRRRRRRRRRR. Ya nedir bu?Bir kere Yeşilçam filmi gibi montajlanmış. Kopuk ve kesik parçalardan oluşan pre-montaj (böyle bir deyim yok tabii dünya literatüründe henüz:) ) bir filmi andırıyor. Resmen altı üstü insanın kafasını boşaltması için yapılmış bir aksiyon filmini takip ederken yoruluyorsunuz! Neyse, dayanamadık bıraktık izlemeyi. Ama canımızı sıktı. Zaten 8'den önce evde olamıyorum. Yemekti, sohbetti derken dakika sayarak koştura koştura yapıyoruz herşeyi. Bu tuhaf film de yarım saatimizi çaldı! Öyle bir sıkıntı çöktü içime sonra. "Aylar geçiyor, napıcam?" sorusu dolanmaya başladı yine içimde bir yerlerde...Sessizleştim, keyifsizleştim...Sonra "yatalım bari" dedik ve yattık...Uykuya zor daldım...
....
Sabah bir mobilya çekiliyordu üst kattan...
-Gaaacıııııııııırtttt, gartttttt, gurrrrttttt,gırç!
Muhteşem rüyamdan bir el beni çekip aldı! Oysa Amerika'daydım. Bir kıyafet almışım onu denemek için bir yer arıyorum. O sırada karşıma çıkan insanlarla bir hak hukuk sohbetidir gidiyor. Ben yine içimden "ülkeye bak ya. Kanun diye birşey var. Her yerde bir düzen. Bembeyaz, temiz yüzlü insanlar. Herkez kendi işinde gücünde. Ne laf atan var ne dükkan önünde oturmuş çekirdek yiyip ağzının salyalarını akıtan" diye oraları övüyorum kendime...Nasıl keyifliyim. Sonunda kaçıp gitmişim. Akşam yemeğe çıkıcaz. Şöyle iş merkezini andıran bir yerlerde çalışıyorum. Sıcak, sevimli ve zenci bir de iş arkadaşım var. Kadın bana yardımcı olmak için çırpınıyor!
....
üst kattakilere köpürerek kalkıyorum. "Alın o çektiğiniz sandalyeleri de ***" diyorum kendi kendime...Ne güzel rüyaydı. Offf...
Sonra işe doğru yola çıkıyorum. Canım bu sabah Dean Martin dinlemek istiyor. CD'yi takıyorum. Arabamla mutlu mesut E-5'te ilerliyorum. Derken...
Bir şahin beliriyor arkamda. Ama Şahin olduğunu bile önümdeki arabanın dibine girmek pahasına gaza dokunup sonra önümdeki arabaya girmemek için frene bastığım aralıkta görebiliyorum ancak! Adam arabamın o kadar d.tündeki sadece kafasını görüyorum. Arabanın farları falan benim plakaya yapışmış durumda o sırada zira! Sol şeritteyim. Hızım 120-110 arası gidip geliyor. Yandaki iki şerit tıklım tıklım. Köprüye doğru düzenli akan bir trafik var. Önümdeki arabayla da 120 ile giderken bırakmam gereken kadar, hatta daha az bir mesafe var aramızda. Ama gel gör ki bu görgüsüz, saygısız, aldığı nefes bile dünyaya zarar tip sürekli sağ-sol yapıp (nereden geçecekse!) beni geçmeye çalışıyor! Derdi ben değilim aslında. Derdi o şeritteki herkes. Derdi bir PC oyunu zannettiği trafikte bir sağ şerit bir sol şerit arabaların diplerine girip huzursuzluk yaratmak. 20 dakkada gidebileceği yeri böyle yaparak aslında 25 dakkada almak! Neyse tam Mecidiyeköy ayrımına yaklaşıyoruz. Niyetim sol şeritten sağa doğru yavaşça kaymak. Ama hiç boşluk yok. Hızlı akan trafik! Bir ara yan şeritten bir araba sağa kayıyor. Arkamdaki şahıs hemen kendini oraya atıyor. Beni geçecek, sonra önümdekini geçecek falan. Şeytan dürtüyor. Basıyorum gaza. Önümdeki arabayı kollayarak. Geçemiyor. Kuduruyor. Yine arkama giriyor. Sonra, 50 metre sonra yani içimde bir mutluluk hissiyle bulduğum boşluktan Mecidiyeköy ayrımına doğru akıyorum. Kafamı hafifçe çevirip bakıyorum. Bu sefer az önce benim önümde olan arabay aynını yapıyor. Sayıp sövüp işe geliyorum...
O an yine bir süper kahraman olmak istiyorum. Darbe işlemez, kurşun geçirmez, jantlarından çiviler çıkan arabamla İstanbul trafiğine çıkıp böyle abukluklar yapan gereksiz "çöpleri" lav silahımla son yolculuklarına uğurlamak hissi uyanıyor içimde. Hayaller kuruyorum. Adaletin ve kanunu ve hatta trafik polislerinin uzun zaman önce terk ettiği İstanbul trafiğini adam etmek istiyorum! Sonra 13.00 bülteni yaklaşıyor...Ben Avrupa'dan haberlerle biraz sakinleşiyorum. Ohhh...Neyse...

0 Bidilar:

Yorum Gönder

<< Home