Acı (mı) Haz (mı) (?)
Tekir döndü. İstanbul'un yaz yağmuruyla karşıladık onu:) Ben dediğim gibi "bıdı bıdı bıdı" diye anlattım hemen 3 günde olup bitenleri. Heyecandan sürekli birbirimizin sözünü kestik. Tekirin otobüs anıları ve otobüsten yansıyan Türkiye manzaralarına güldük bol bol:) Pazar günü ise ne yapacağımızı şaşırdık. Tek gün tatilim vardı haftada. Ne yapmalıydık? Hava izin vermedi motoru evde bıraktık. Arabayla ver elini IKEA. Norveç dizaynı bir sürü ıvır zıvır aldık evimize:) Oradan sahile gittik...Gezdik gezdik..Dönüşte evin şeklini değiştirdim biraz. İnsan farklı şeyler görmek istiyor ya zaman zaman. Turunvu vazoları yeşil vazolarla değiştirmekte ya da günlerdir katlamadığın çamaşırları katlamakta fayda vardır diye didindim:) Bugün uzay mekiği Discovery gelecek diye erkenden işteydim. Düşerse bana da iş düşecekti çünkü! Canlı yayın, yabancı kanallardan çeviriler, koşuşturma, rejiye sinir olma, sesçiyle kavga etme...ve bir sürü mesleksel vıdı! Ama dönmedi. Şimdi gözler yarında! Yarın programı sunacağım bir kanala. Of, değişikliğe ihtiyacım var. O kadar "iyi" düşünüyorum, "iyi" bişi olmuyo! Schopenhauer yine haklı mı çıkacak? Adam ne demiş: "Başkalarının acılarını görmek insana haz verir" demiş. Acı ama gerçek değil mi bu?
0 Bidilar:
Yorum Gönder
<< Home