Sevinçten ağlamak...
Uzun zaman olmuş! Blogger olduğumdan beri ilk kez bu kadar ara vermişim. Demek ki hakikaten çok çalışmışım son iki haftada :) Bulunmaz hint kumaşı cinsinden bir çalışanım zaten ben (Müdürler okumuyor gerçi burayı ama...Ya da..ee..yoksa? :) ) Haber yazarken aklıma birşey geldi. Beni bu oflayıp pufladığım yere, bu mesleğe getiren şey... Üniversitede bölümümgereği son sınıftan önce belli bir ortalamayı tutturan öğrenciler (7 kişiydi sanırım) uluslararası geçerliliği olduğu iddia edilen ( öyle diyorlar da ne kadar az sınavımızın akredite sayıldığını bilmiyorlar sanki ABD'de, Avrupa'da...) bir sınava girdik. Sonuçlar iki saat sonra açıklanacaktı. En fazla 3 kişi geçer dediler. Sonra ben derse girdim. Çıktım. Bölüm asistanını aradım. Bana "Nerdesin herkes aradı sordu bir sen aramadın. Çok iyi puanla geçtin. Hayatın kurtuldu!" dedi. Ben "teşekkürler" deyip telefonu kapadım. Sonra ağlamaya başladım. İlk kez, sevinçten! Annemi aradım. Ağlayarak telefonu açınca telaşlandı o da. 2 saar kötü birşey olmadığına inandırmaya çalıştım. Ama ağlamaktan anlatamadım da. Türkiye'de milyonlarca üniversite öğrencisinin arasından sıyrılan 3 kişiden biri olan ben hayatımın geri kalanında sırtımın hiç yere gelmeyeceğine inanmıştım o gün. Birden aklıma bu geldi. Ne kadar uzun zamandır hiç düşünmemişim. Oysa daha o günün akşamı bir aşk darbesi yemiş, ertesi gün aldığım kredili dersi bırakmış, eve dönmüş ve berbat bir 3 ay boyunca sıkıntı üstüne sıkıntı yaşamıştım. Sonrası ise... İşini iyi yapan ama sürekli kimseye işin inceliklerini anlatmayan bir haberci! O gün ağlamıştım. ilk kez, sevinçten!
0 Bidilar:
Yorum Gönder
<< Home