Yine oldu işte!

Bir yıl daha bitiyor. Son saatlere yaklaşıldıkça insan daha bir "sorgulama" moduna geçiyor nedense. Ölüm döşeğindeymişsin de yaşamını sorguluyormuşsun gibi geçip gitmekte olan seneye bakıyorsun. Ben de bakıyorum. Çoğunlukla trafikte! Zira düşünecek çok vaktim oluyor!:) Hiç iyi bir şey göremiyorum. Tekir ile birlikte olduğuma mutlu olduğum anların dışında her şey ters gitti sanki bu sene. İş, ev, para, sağlık... Ha, sahi ben içimden çıkardıkları dev lipomdan bahsetmedim değil mi? Kalçamdaki ve sırtımdaki dikişlerden bahsettim mi? Genetik ve sonu pek de iyi bitmeyecek hastalığımdan bahsettikten kısa süre sonra bir operasyon geçirdim. Eh oldu baya tabii. Şimdi dikişlerim hafiften kaşınıyor. Doğa mucizesini kesilen etlerimi bir araya getirmekte gösteriyor. Ah... Neyse... Güzel bir şömineli tatil yaptığımızdan da bahsemedim ki burada... Pek çok şeyi atladım. Kafam sürekli karışık, sanki burada değil de başka bir yerde olmam gerekiyormuş ya da her an görmekte olduğum kabustan uyanacakmışım gibi tetikte yaşadığım için olsa gerek. Nietzche'nin "en son kötülük" dediği umudumu yitirmeyi bir türlü başaramadan, bir yaş büyüyerek ama pek de olgunlaşamadan bitiriyorum bu yılı da. Yarın doğum günüm. Yeni yılı ve yeni yaşımı -ne ironiktir ki- bu yıl da buruk kutlayacağım. Geçen yıl evimizden uzakta geçirdiğimiz yılbaşının burukluğunu yaşadığımızı düşünürken bu yıl burukluğumuzun tenimize işlediğini görüyoruz çünkü. En coşkulu olmamız gereken günde uzaklaşıyoruz birbirimizden. Ve ben geçen yıla bakıyorum da... Ne çok şey yitirdim orada!? Ne çok şey yitireceğim kimbilir bu yıl da!? Umudum hariç! Ve o yüzden olası bir mutsuzluğun huzursuz esintisi çarpıyor kirpiklerime. Şakaklarımdan bir ağrı giriyor başıma...
Geldin işte 2006....
l
4 Bidilar:
Teşekkürler;) Umarım "öyle" olur...
geçmiş olsun, mutlu yıllar, doğum günün için de iyi yıllar.
hep mutlu ol...
Teşekkürler Gece. Sana da iyi seneler. 30'uma yaklaşıyorum diye bir telaş sardı içimi. Ama sanırım derinlerimde yaş endişesi değil de hala hayallerime yaklaşamamış olmanın korkusu yatıyor. Napalım... Elimden gelen budur... :)
Umut... Hem iyi hem kötü. Ama bünyede halihazırda var zaten. Napalım, biz de onu sevip büyütüyoruz işte;)
Yorum Gönder
<< Home