Benim Hikayem

Hiç tanımadığınız birine dair içinizde uyanan o tuhaf merakın son noktasındasınız...

Pazartesi, Ocak 23, 2006

İstanbul kar altında-ymış!? :( Peh...

Günlerdir "kar geliyor" çığlıkları atılıyor. Kardan hem çekinen hem de ardında kısa bir tatilin hınzır olasılığını gören her İstanbullu gibi ben de uzun günlerdir evde mahsur kalmayı bekliyordum. Pazar gecesinden başladım cam kenarını arşınlamaya:
Sarman: Aşkııım... Yağmıyo işte. Yarın yollar açık olur, işe gitmek zorunda kalırım. Ooofffff... İstifa etsin meteorolojidekiler yaaaa...
Tekir: Aşkım, dur sabret. Gece yağarsa tutar belki...
I ıh... yağmadı. Sabah kalktığımızda kar denemeyecek kadar bir beyazlık vardı arabamızın üstünde. Peh... Ben de kar üstü bozulan kombimizin tamirini bekledikten sonra tekirle yola çıktım. Hiç öyle toplu taşımmış maşımmış... Havamda değildim... Neyse efenim. İşe gittim, çalıştım derken öğleden sonra servislerin 16.30'da olduğunu söylediler. Ben de Ya Allah deyip elimdeki 3 haberi ışık hızıyla okuyup, montajlayıp yola düştüm. 2 saat sonra evime 4-5 kilometre uzaktaki bir durakta servisten inebildim. Bekle dur ondan sonra. E-5'in göbeğinde, kaderdaş bir sürü İstanbul çilekeşiyle birlikte tipiden mi kaçarsın, gelen minibüslerin soluk yazılarını mı okursun.. Puuff. 15 dakika beklemişim ama biraz daha binemesem otobüse ayaklarım kalıp halinde asfalta yapışacaktı soğuktan. Neyse otobüs ayrı bir dert. Kornalar, kavga edenler, kara ve buzlanmaya rağmen şerit aralarında slalom yapan İstanbul bitirimleri, pardon şöförleri! Eve 3 saat sonra ulaşmıştım işte. Aşkım yemekler hazırlamış. Beni almak için durağa çıkmış ama bir türlü buluşamamışız. Evin önünde kuyruksuz kedimiz Palamut'a da sordum ama tekirim çıkarken nereye gideceğini söylememiş belli ki ona. Neyse işte. Çok sıradışı bir macera olmasa da benim için kaygı içinde "ha yolda kaldık ha kalcaz" diye düşünerek geçirdiğim bir 3 saatlik kar macerasıydı bu da. Birkaç senedir yolda mahsur kalmadan atlatıyorum ama hayırlısı:) Ha şu Palamut olayına gelince. Kendisi sırt desenleri palamuta (balığa) benzediği için bu adı almıştır efenim. Ancak son zamanlarda üstündeki sokak kedisi ürkekliğini atıp kocamla oynaşır hale gelmiştir. Öyle ki Freud kedileri kanepeye yatırsa kendisine "bebekliğinde miyavlamayı öğrendiği ilk günlere takılıp kalmış" diyeceği kediciğimiz kocamın camdan "pisi" diye çığırınmasına saatlerce miyavlayarak cevap vermektedir. Hatta zaman zaman mutfağa gittiğimde kocam camda o balkonun dibinde birbirlerine serenat yaparken yakalamışımdır kendilerini. Hımmm... kocamla kırıştırmak haa:) Yine de kıyamadığım bir sevimliliği var. Az önce tavuk suyuna ekmek verdik kendisine. "Karda buzda aç kalır şimdi" dedik, kıyamadık ...
Oradan, buraya, buradan oraya uzanan yazıma yüzünüz suyu hürmetine son vereyim diyorum. Ne dersiniz?:)
Ha son bir şey daha:
Yarın kocamla evde mahsur kalmak istiyorum yaaaaaa :)

6 Bidilar:

At 1/23/2006, Blogger Gece said...

maşallah bi keyifli gördüm sizi. Allah bozmasın :)

 
At 1/24/2006, Blogger Wanna Run said...

Sağol Gece. Ama bugün maalesef arzularım gerçekleşmedi. İşteyim bak:) İstanbul yine, yeniden sattı beni:) Artık öyle çok somurtmuşum ki sanırım gülmeye "çalışmanın" vakti geldi dedim kendime:)Uzun sürmez ama, napalım;)

 
At 1/27/2006, Blogger Wanna Run said...

Serzenis, uğradığın için teşekkürler. Aklımda bulunduracağım bu tavsiyeni;) Ama bazen hayat benim dışımda gelişiyor gibi geliyor. Bunu kabullenemiyorum, o kadar...

 
At 1/27/2006, Blogger Erol said...

wanna run'ın keyifli hâllerini okumak büyük keyif. hem de 'hayatı tehlikede' olan bu tip 'keyifli hâlleri' koruma altına almak gerek!
Wanna umarım iyisindir. Kardan adam yapıldı mı? Sen kardan kedi yapmışsındır :)

 
At 1/30/2006, Blogger Wanna Run said...

Erol:) İlahi, çok güldüm. Ben çizgi kedi bile yapamıyorum biliyorsun, yazmıştım da burada. Ama ne sevimli olurdu koca patili bir kardan kedi:) Bir haftadır "işe nasıl gidicem, akşam nasıl dönücem. Trafiği bile özledim, arabaaaaam" diye sızlnaıyorum. Birkaç gündür yerinde olan keyfim geceleri uykum bölünmeye başlayınca yine kaçtı. Ama gelmişiz bir kere vademizi dolduruyoruz işte. Tekrar uğramana sevindim;)

 
At 2/08/2006, Blogger Gece said...

kayboldun yine...

 

Yorum Gönder

<< Home