Benim Hikayem

Hiç tanımadığınız birine dair içinizde uyanan o tuhaf merakın son noktasındasınız...

Perşembe, Mart 16, 2006

Bilsem de- ben de- yok! Olmuyor!

İnsan hayatında zaman zaman keder olabilir. Olmalı da zaten. Bana kalırsa, keder çakraları açar. Göremediğiniz şeyleri görmenizi sağlar. Tıpkı işiniz yüzünden mızmızlanırken birden kolunuzun tutmamaya başlaması ve birden kendinizi işe yarar, daha çok çalışan biri gibi görmek istemeniz ve işe sarılmanız gibi. Keder ile aslında nefes almaya değer ne çok şey olduğunu görürsünüz. Ya da "kanıksadığınız" şeylerin aslında nasıl da ruhunuza gıda ufak ayrıntılar olduğunu. Ama herşeyin azı karar ya işte! Keder de az olmalı. Bunu hayatın "mutlu olunmaya gelinen" bir yer olduğuna "inanarak" söylemiyorum ama. Bunu söylüyorum çünkü hayatın her gün yeni sürprizler -çoğunlukla kötü sürprizler- hazırlayan bir kuklacı olduğunu bilsem de herşeyin kararında olmasının doğada hayatta kalmanın baş koşullarından olduğuna inanıyorum. Fazla mutlu hayatlar, insanlar çevrelerinde öyle derin kıskançlık uyandırırlar ki bir süre sonra etraflarındakilerin gittikçe keskinleşen pençeleri mutlaka canlarını acıtır. Çok mutsuz insanları ise çevrelerindekiler görmek istemez. Her ne kadar insanoğlu kendinden daha çok acı çeken birilerini gördüğünde haline şükrederek anlık mutluluk gel-gitleri yaşasa da evrenin yasasıdır herkes etrafında kendini iyi hissettirecek ve eğlendirecek insanlar arar. Kimilerimiz bunu daha fazla inkar eder ve kendi cehennemimizin parçalarını bize yansıyan diğer zebani arkadaşlarımızda ararız sadece. Ama dedim ya, kararında olmalı herşey. Ne çok mutlu ne de çok mutsuz. Acı çekmeye gelsek de keşfedilecek bir dünyanın önümüze sunulduğunu aklımızda tutup ara sıra mutlu olmak mesela. Ya da sorunsuzluğu aramak değil de sorunlardan daha kolay sıyrılabilmek için "hazırlıklı" olmak. Böylece ne mutlu ne de mutsuz, hem ondan hem bundan, arada derede ama daha "huzurlu" bitirmek duvara attığımız çizikleri.
Keder de olmalı elbet. Ama şu içine düştüğüm cinsinden olmamalı! Karşı geldikçe dalgalandırmak keder denizini ve uzandıkça daha dibe batmak...İnanın katlanılmazı zor bir şeydir. Bunları söylüyorum çünkü artık nefes alamıyorum. Ağzımdan dökülemeyen bu sözler ancak yazılıyor böyle kökünü, gelişini-gidişini, okuyanını, sevenini, nefret edenini, hatta gıpta edenini (nasıl bir hastalıklı ruh hali olursa artık bu!) tanımadığım bu sayfalara. İlk başlarda bir "çığlık" sandığım satırlar aslında kendime itiraflarımdan başka birşey değilmiş oysa! Nasıl ki her birimiz "en güçlü olmak" ve "bedenimize sokulan bu "enerjiyi" herşeyin pahasına taşımak için çaba harcıyoruz "ömür" denilen "faz" boyunca...İşte ben de biliyorum ki ne kadar aranır, sevilir, istenirsek o kadar da yalnızızdır hayatta. Çünkü biz insanoğulları "dengeyi" bulamasak da doğa gizliden kendi "denge kanununu" uygular yaşamlarımıza. Keder de az olmalı, düşünce de, nefret de, umut da umutsuzluka, kalem de, kağıt da, hatta klavyeler, web sayfaları, bedava depolama alanları, acı, susuzluk, ağrı ve en son yaşam da! Az olmalı, karınca kararınca...

3 Bidilar:

At 3/20/2006, Blogger Gece said...

neden hep kederlisin?

 
At 3/22/2006, Blogger Wanna Run said...

Gece, öyle bir sormuşsun ki bir anda "gulp" diye bir ses duydum boğazımdan boğazımdan:)Sürekli kederli olduğum için kendimi suçlu hissetmemi bile sağladın hatta:) Bunu seni suçlar mahiyette söylemiyorum tabii!:)Bilmem ki... Neden? Hmmm... Sanırım bu aralar hayatımda pek fazla hayale yer olmadığı için. Bunun maddi manevi pek çok sebebi var tabii. Program önerilerimin sürekli geri dönmesinin de!Okul yıllarının en çenesi düşük ve şamata tiplerinden biri olan ben iş yaşamına mı alışamadım bir türlü ne!:)Bahar gelsin, motosiklet turları başlasın, belki o zaman biraz eğlence ve mutluluk da girer hayatıma. Ve sürekli "mızıklandığım" tekirim sabır taşım da rahatlar biraz:)Uzun bir yanıt mı oldu ne?:)

 
At 3/22/2006, Blogger Gece said...

:) Yok yok kısa bile olmuş. Mutlu ol olur mu? Kederli birine hazır reçeteler vermenin saçmalığını biliyorum, hayat güzel, böcekler cırcır, kelebekler pırpır demenin de kederli insan da nasil etki oluşturduğunu. O yüzden demiyorum bi şey. Sadece mutlu olursun umarım diyebiliyorum.

Bi de bırrnnnn bırrrnnnn....

 

Yorum Gönder

<< Home